Akbelen Ormanı’nı Vermeyeceğiz!

İkizköy, Muğla’nın Milas ilçesine bağlı, Milas ilçe merkezi ile Gökova Körfezi kıyısında yer alan Ören arasında konumlanmış, doğal ormanları, meraları ve zeytin ağaçlarıyla dolu bir bölgede yer alıyor. İkizköy ve civar köylerde ana geçim kaynağı zeytincilik ve hayvancılık olmakla birlikte, tarımla geçinemeyen köylüler balıkçılık ve tarım işletmelerinde, merkezdeki turizm ve hizmet sektörü işletmelerinde de çalışıyor. Tarımla geçinebilmek her geçen gün zorlaştığı için, köy-kent arasında geçişli bir yapı söz konusu. Orta yaş ve yaşlı nüfus köylerde ikamet etmeye devam ediyor.

Bölgede yer alan 3 termik santralin (Yeniköy, Kemerköy, Yatağan) kömür ihtiyacını karşılamak amacıyla Ören’den İkizköy’e kadar yer alan yaklaşık 18kmlik bölgede, geçtiğimiz 40 yıl boyunca maden faaliyetleri yürütülmekte. Bu 40 yıl boyunca, köylülerin yaşam alanlarını oluşturan binlerce dönüm tarım alanı, ormanlık alan, mera alanı yok edilmiş durumda. Maden pek çok köyü yutarak ilerlemiş. Köylüler göç etmek zorunda kalmış. Limak-İçtaş YK Enerji ortaklığında yürütülen maden projesi İkizköy’lülerin yıllardır kullandığı, köyü de içine alan Akbelen Ormanları’na dayanmış durumda. Maden Akbelen Ormanları’nı yutup İkizköyü yok etmekle tehdit ediyor. Genişleme olursa, Milas’a kadar olan bölgeye doğru yayılacağı ön görülüyor.

Milas ile Ören arasında kalan İkizköy. Maden faaliyetleri Ören’den başlayıp İkizköy’e kadar yaşam ve geçim alanlarını yutarak gelmiş.

İkizköylüler zeytinlerini, meralarını, köylerini, hayvanlarını, bölgede yaşayan canlıların yaşam haklarını korumak için 540 günü aşkın bir süredir mücadele ediyor. Mücadele, köyün girişinde kurulan direniş çadırı ve bu çadırın etrafında bir yaşam alanı oluşturulması şeklinde, 7 gün 24 saat fiili nöbet şeklinde sürüyor. Köylülerin oluşturduğu direniş komitesi öncülüğünde, Türkiye’nin pek çok yerinden gelen çevrecilerin ve çevre örgütlerinin de yüksek dayanışması ile, maden faaliyetine karşı teyakkuz halinde sürüyor.

Daha önce şirketin jandarma ile birlikte ağaç kesimi için gelme ve direnişi dağıtma çabası boşa düşürülmüş durumda. Bugüne kadar açtıkları iptal ve yürütmeyi durdurma davalarında ciddi başarılar elde edilse de, yakın zamanda ağaç kesiminin önünü açan bilirkişi raporu ve hukuksal düzenlemeler yapıldı. Dolayısıyla, hukuki süreç sürmekle birlikte fiili mücadele bugün esas haline gelmiş durumda.

İkizköylüler 7/24 geceli gündüzlü nöbete devam ediyor

Türkiye’nin hemen her yerinde karşılaştığımız, maden, HES, JES, termik santral, otoyol, OSB vb. projeleri, köylülerin geçim araçları ve yaşam alanlarına yönelik saldırılar olarak ele alıyoruz. Şirketler daha fazla kâr etsin diye gerekli hukuki düzenlemeler yapılıyor, kolluk güçleri köylülerin karşısına çıkarılıyor, gözaltı ve dava süreçleri işletiliyor. Köylülere “üretmeyin, ucuz iş gücü olarak çalışın, güvencesiz ve geleceksiz bir şekilde sömürü düzenine mahkum kalın” deniliyor. İkizköy’de tarımdan geçinemediği için balık işletmelerinde çalışmak zorunda kalan, iş güvenliği önlemleri alınmadığı için ölümle burun buruna kalan tarım işçilerinin gerçekliği bunun temel örneklerinden biridir.

Kendilerine biçilen bu kadere karşı büyük bir direniş gösteren İkizköylülerin, bu direniş etrafında kenetlenen, yoğun dayanışma gösteren tüm emekçi halkımızın mücadelesini selamlıyor, sahipleniyoruz.

Akbelen Ormanını Vermeyeceğiz!

Diğer İçerikler

Son Eklenenler