TARIM-SEN KURULDU!

Bizler tarım işçileri ve emekçileriyiz. 

Kendi arazimizde tarımla uğraşan çay, fındık, incir, zeytin, tütün vb. üreticileri, mevsimlik tarım işçileri, işletmelerde çalışan tarım işçileri, tarımda çalışan göçmen işçiler olarak bir araya geldik.

Kimimiz sabahın kör karanlığından akşama yakıcı güneş altında tarladayken, kimimiz ürünleri satacağımız zaman elimize yeni borçlar dışında bir şey geçmeyeceğini bilerek seralardayız. Kimimiz sarp dağların eteklerinde çayda, fındıkta devletin söylediği üç kuruş taban ücretin emeğimizin binde biri bile etmediğini bilerek ter döküyoruz. Kimimiz kendi memleketimizdeki savaştan kaçıp bu toprakların en ucuz emeğini ölesiye vermek zorunda bırakılıyoruz. Kimimiz sayemizde zenginleşen koca şirketlerin çatısı altındayız ama bize sadece fazla mesai, asgari ücret bir de mobbing reva görülüyor. 

Tüm bu farklılıklarımıza rağmen sorunlarımızın kaynağının ortak olduğunu gördük. Yan yana geldik, konuştuk tartıştık ve birlikte mücadele etmeye karar verdik. Tarımda emeğiyle geçinen tüm kesimlerin hakları için mücadele etmeyi önüne koyan Tarım-Sen’i kurduk.

Bu ülkede biz tarım emekçilerinin ezici çoğunluğunun hakkı, hukuku, adı, sosyal güvencesi yok. Bu ülkenin ve pek çok ülkenin gıdasını biz üretiyoruz, karşılığında üç kuruş paraya kölece yaşamak zorunda bırakılıyoruz. Sağlıksız koşullarda konaklamak durumunda kaldığımız çadırlarda çoluğumuz çocuğumuz dahil salgın hastalıklarla yüzyüzeyiz. Tarlalara giderken yollarda iş cinayetlerinde katlediliyoruz. Kendi topraklarımızda sözleşmeli tarım dayatmasıyla yoksullaşıyor, OSB’lerde işçiliğe zorlanıyoruz. Tarım yaptığımız alanlar maden, enerji, sanayi ve turizm faaliyetleriyle yağmalanıyor. 

Bunlara dur diyen, sesimize ses veren, derdimize çare üreten, elini uzatan, omuz veren kimse yok. Daha fazla elimiz kolumuz bağlı durup beklemeyeceğiz. Çarenin kendi elimizde olduğunun bilinciyle umudu ve sınıf kavgasını yükseltmek için yeni kurduğumuz sendika Tarım-Sen ile harekete geçiyoruz.

Sendikamızın içinde yer aldığı 1 No.lu Avcılık, Balıkçılık, Tarım ve Ormancılık işkolunda yaklaşık 180 bin işçi kayıtlı. Bu işkolu esasen sözleşmeli, taşeron veya kadrolu olarak çalışan sigortalı işçileri kapsıyor. Mevcut sendikalar, sayısı 5-6 milyonu bulan biz tarım emekçilerinin geneline hitap eden örgütlenme ufku ve arayışından yoksunlar. Sorunlarımızı çözecek şekilde örgütlenmek yerine üyelik ve aidat odaklı çalışıyorlar. Tarım emekçilerinin geniş, geçişli ve esnek yapısına hitap edemeyecek düzeyde hantal yapıları var. Bu sendikaların hepsi ya patron sendikası ya da bürokratik işleyişe sahip. İşkolu kapsamında yer almayan tarım emekçilerinin ortağı olduğu kooperatifler şirkete dönüşmüş durumda. Ziraat Odaları ise, aidat toplamak dışında tarım emekçilerinin haklarına yönelik herhangi bir faaliyet yürütmüyor. Aidat yağması ile konforlu alanlarından çıkmayan sarı sendikalardan ve üretici örgütlerinden kaçsak, bu sefer de siyasi çıkar çatışmaları ve patronaj ilişkileri içinde lehimize karar aldırmanın neredeyse imkansız olduğu bürokratik anlayışlarla karşılaşıyoruz. 

İşte bu yüzden bağımsız bir sendika çatısı altında söz, yetki ve kararın tamamen biz emekçilerde olduğu bir yapıda birleşiyoruz! İşçi sınıfının onurlu mücadele tarihinden öğrenerek, mücadeleyi daha ileri noktaya taşımak için yola çıkıyoruz. 

İşyerlerinde komite, konsey, meclis temelinde örgütlenen, yönetim kademesinin tamamı emekçilerden oluşan, emekçilerin öz gücüne dayanan, sermayeden, devletten bağımsız, mücadeleci bir sendika örgütlemek için seferber olacağız. Onur, adalet, dayanışma, gibi savunduğumuz ilke ve değerlerle kardeşliğimizi büyütecek; işgal, grev, direniş gibi fiili meşru yollarla mücadeleyi geliştireceğiz.

Tarım emekçileri artık şirketlerin, ağaların, patronların, tüccarların kölesi, marabası olmayacak. Emeğimizle, haysiyetimizle yaşayacak, haklarımıza ve geleceğimize sahip çıkacağız. 

Tarlalardan, seralardan, ormanlardan, balıkçı teknelerinden, köylerden ayağa kalkıyoruz! 

Kurtuluş yok, tek başına! Ya hep beraber ya hiçbirimiz!

Diğer İçerikler

Son Eklenenler