Aydın’ın Köşk ilçesine bağlı Mezeköy ve Uzundere köylerinde Efendi Jeotermal Enerji şirketi tarafından yapılması planlanan Jeotermal Enerji Santrali adaletsizlik yaratmaya devam ediyor.
Başta incir ve zeytin olmak üzere pek çok sebze ve meyvenin yetiştiği, yöre halkının tabiriyle “Köşk Deresi” bölgesinde ağırlıkla küçük arazi sahibi köylüler yaşıyor. Köylülerin bir kısmı kendi arazileri yanı sıra başkalarının arazilerinde yevmiyecilik yapıyor, sezonunda ilçe ve civardaki incir, zeytin vd. işleme fabrikalarında işçilik yapıyorlar. Kendi ürünlerinden yeterli parayı kazanamadıkları için geçici işçiliklere başvuruyorlar. Pek çok köylü, küçük yaşlardan beri ağır tarım emekçiliği yaparak hayatını geçindiriyor.
2021 yılında ilk duyurusu yapılan JES projesi köylülerin istememesine rağmen şirketin ısrarı, 2022 Nisan ayında “ÇED gerekli değildir” ve “Acele Kamulaştırma Kararı” verilmesiyle birlikte yeni bir boyuta sıçradı. Ziraat Mühendisleri Odası’nın müdahil olduğu ve avukatlığını yürüttüğü iptal davaları açıldı. Şirketin uzlaşma önerileri tepkiyle karşılandı. Şirketin çalışmaya geleceğine yönelik söylentileri karşısında Temmuz ayında çadır kurularak nöbete başlandı ve 22 Ağustos günü şirket araçlarının çalışmasını sağlamak için jandarmanın köylülere saldırması, çadırı yıkması ve köylüleri gözaltına almasına kadar fiili direniş devam etti.
Sendikamızın kuruluş dönemine denk gelen çadır direnişi sürecinde tanıştığımız Mezeköylülerin direnişini sahiplendik ve elimizden gelen ölçüde direnişin parçası olmaya çalıştık. Bu süreçte esas olarak Mezeköylülerin inisiyatifini güçlendirme ve öne çıkarma çabasında olduk. Sendikamızın var olma gerekçesine paralel olarak, Mezeköylülerin birliğini güçlendirme ve sözlerini kamuoyuna ulaştırma çabamız devam edecek.
“ÇED gerekli değildir” kararının iptaline ilişkin açılan dava sebebiyle 30 Eylül 2022 tarihinde yapılan bilirkişi keşfindeki gözlemimiz, bilirkişilerin ÇED gerekli değildir kararına uygun bir rapor düzenleyecekleriydi. Mezeköy için gelen bilirkişi heyetinin daha önce başka yerlerde yaptıkları keşif çalışmalarında patronlar lehine verdikleri kararlar bu gözlemimizi pekiştiriyordu. Nitekim, bilirkişi raporu nihayet yayınlandı ve “bilen kişiler” Mezeköy’de yapılan sondaj faaliyetinin bölgenin doğasına, insanına, üretim faaliyetine zarar vermediğini iddia etmektedir.
Köşk deresinde yapılan JES sondajı için daha en başta fide, mısır ve incir üretimi yapan köylülerin arazileri ve ürünleri tahrip edilmiştir. Birinci sınıf tarım arazisi vasıflı ve çeperinde zeytinliklerin olduğu bir bölgede yapılan bu JES faaliyeti tarımsal faaliyeti doğrudan etkilemiştir, etkileyecektir. Ayrıca, hayatlarını tarımsal faaliyetlerinden kazanan emekçilerin, köylülerin yaşam alanları ve geçim araçlarının daha fazla tahrip olacağını görmek zor değil.
Mezeköy’de faaliyetini sürdüren JES projesi, patronların projesidir. Tarım emekçileri bu projeden doğrudan etkilenmektedir. Tarım emekçilerini doğrudan etkileyen ve patronların lehine olan tüm projelerin karşısındayız.
Mezeköy’de, Köşk Deresi’nde JES istemiyoruz!